Bilinçdışında Göç
Yaşam sayısız kılığa bürünür,
yine de Bir'i arar — gözlerin erişemeyeceği 'O' özü.
İçerinin derinliklerinde başlar bu arayış
Sonra sis bulutu olur yayılır başkalarına;
kimi zaman hazzın ipek kıvrımlarında
kimi zaman çürümenin çıplaklığında
kimi zaman yasın dinginliğinde.
Bu arayışın kendisidir aşk —
yüreğin pırpırı değil, ta kendisi.
Tek bir seste mırıldanır ve bin bir seste;
bir sinek kuşunun kanat çırpışından
göğü yaran gürlemeye.
Düzenle isyan arasında sallanır;
ayın sessiz valsinden
kudurmuşçasına dönen nebulalara.
Cömertlik mayalar aşkı,
Cesaret yıkar sınırları,
Canın yeşil alevi çözer sırları.
Bir bıçakla kazındı anıların gölgeleri,
Terin kesif kokusu kesildi tövbenin dili,
Sevgi kırıntılarını didikledikçe öfke eridi.
Ve sonra — berrak bir çift göz seslendi:
“Uyan şimdi.”