Dîvân-ı Kebîr'den

Dîvân-ı Kebîr'den
Photo by Pranav Gupta / Unsplash

Sınırlı bir idraki olan insan ne söyleyebilir; güneşten ancak bir zerre, uçsuz bucaksız denizden bir katre olan kişi, şu sonsuz macerayı nasıl anlatabilir?

Sana bir katre gösterdi mi ötesini anlarsın. Tıpkı alım-satımda, ambardaki buğdaydan bir avuç gösterilmesi gibi. O bir avuç buğdayı görünce geri kalanını da anlarsın, değirmen dönünce nasıl bir un olacağını da.

Sen de eski bir ambar gibisin. Elini bir daldır da al şu ambardan bir avuç; gör bakalım ne çeşit buğdaysın, bir gör de sonra değirmene götürmeye kalk.

Şu dünya alemi bir harman yeridir, öteki alem ise bir değirmen. Burada her ne isen orada da ancak osun.